Kanal tedavisi, iltihaplanan veya enfekte olan diş pulpasının temizlenerek dişin ağızda tutulmasını sağlayan kritik bir dental prosedürdür. Başarılı bir tedaviye rağmen, hastaların zihninde işlem sonrası iyileşme seyri, olası ağrı durumları ve komplikasyon riskleri hakkında önemli sorular oluşmaktadır. Tedavinin uzun vadeli başarısını güvence altına almak için bilinmesi gereken tüm temel bilgileri bu rehberde sunuyoruz.
Kanal Tedavisi Sonrası Ağrı ve Şişlik Normal mi ?
Kanal tedavisi uygulamasını takiben bölgede hafif bir hassasiyet veya ağrı hissedilmesi normaldir. Bu ağrı, genellikle ilk 2 ila 5 günlük periyotta gözlemlenir ve diş hekimi tarafından önerilen basit analjeziklerle (ağrı kesicilerle) kontrol edilebilir. İşlem sırasında yumuşak dokulara müdahale edildiği için hafif şişlik de ortaya çıkabilir; bu şişlik genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden azalır.
Dişinizde şiddetli veya aralıklı olarak zonklayıcı bir ağrı hissedilmesi, iki ana durumu işaret edebilir: Doku onarımı ya da aktif enfeksiyonun varlığı. Kök ucuna yakın dokuların etkilenmesi nedeniyle geçici zonklama hissi sıklıkla görülse de, şiddetli zonklama ve yüzdeki şişliğin hızla büyümesi, enfeksiyonun yetersiz temizlendiğini veya yeni bir enfeksiyonun başladığını gösterebilir. Bu durumda derhal hekiminize başvurmanız zorunludur.
Kanal Tedavisinden Sonra Antibiyotik Kullanmak Gerekir mi?
Diş hekimlerine en sık yöneltilen sorulardan biri, “Kanal tedavisinden sonra antibiyotiğe ihtiyaç var mıdır?” sorusudur. Rutin kanal tedavilerinde genellikle antibiyotik reçete edilmez. Tedavi, enfeksiyonlu bölgenin tamamen temizlenmesi ve dezenfeksiyonu üzerine kuruludur. Ancak, işlem öncesinde yüzde belirgin şişlik, şiddetli apse veya ciddi sistemik yayılım belirtileri varsa, hekim koruyucu (profilaktik) ya da tedavi edici amaçla antibiyotik kullanımına karar verebilir. Antibiyotik gerekliliği kararı, tamamen diş hekiminin klinik değerlendirmesine bağlı bir durumdur.
Kanal Tedavisi Sonrası Diş Kırılırsa Ne Olur?
Kanal tedavisi gören dişler, canlılığını (pulpa) kaybettiği için doğal dişlere kıyasla daha zayıf bir yapıya sahip olabilir. Bu durumun önüne geçmek için, özellikle arka bölgelerde ve yoğun çiğneme kuvvetlerine maruz kalan dişlerin mutlaka kuron (kaplama) restorasyonu ile desteklenmesi tavsiye edilir. Eğer tedavi sonrası diş kırılırsa, dişin ağızda tutulup tutulamayacağı, kırığın derinliğine ve yönüne (dikey ilerleme) bağlıdır. Kırık, kök seviyesine yakınsa çekim kaçınılmaz olabilir. Kırılan dişin durumu için acilen diş hekimi muayenesi gereklidir.



