Diş Kaplama ve Gülüş Tasarımında Merak Edilenler

Aralık 22, 20250

Diş kaplama tedavisi, gülüş tasarımı süreçlerinde sıkça tercih edilen ve hasar görmüş dişlerin görünümünü ve işlevini geri kazandıran bir uygulamadır. Zirkonyum veya porselen gibi modern materyallerle dişlerin yüzeyinin kaplanması, çürük, kırık, renk değişikliği ya da şekil bozukluğu gibi sorunlara kalıcı çözümler sunar. Birçok hasta,  gülüş tasarımı planlamasına başlamadan önce tedavi sürecini, kullanılan materyaller arasındaki farkları ve olası riskleri merak eder.

Kaplama Yaptırmak Dişi Keser, Zarar Verir mi?

Gülüş tasarımı sırasında uygulanan kaplama tedavisine dair en yaygın endişelerden biri, dişin “kesilmesi” olarak bilinen hazırlık aşamasıdır. Kaplamanın doğal bir şekilde oturabilmesi için dişin dış yüzeyinden çok az miktarda (yaklaşık 0.5 mm – 2 mm) aşındırma yapılması gerekir. Bu işlem, kaplama için gerekli alanı oluşturur ve kontrollü şekilde uygulandığında dişe zarar vermez. Tam tersine, kaplamanın güvenli şekilde yerleşmesini sağlayarak dişi dış etkenlere karşı korur ve gülüş tasarımı sonucunun uzun ömürlü olmasına katkı sağlar.

Zirkonyum mu, Porselen mi Daha Dayanıklı?

Gülüş tasarımı planlanırken en önemli kararlardan biri kaplama materyalinin seçimidir. Porselen kaplamalar görünüm açısından başarılı sonuçlar verse de, dayanıklılık konusunda zirkonyum kaplamalar bir adım öndedir. Zirkonyum; yüksek çiğneme basıncına dayanabilen, ısı değişikliklerine karşı dirençli ve kırılma riski oldukça düşük bir materyaldir. Özellikle arka dişlerde ve köprü uygulamalarında uzun süreli kullanım sunar. Ayrıca biyouyumluluğu sayesinde diş eti ile uyumu yüksektir ve bu özellik, gülüş tasarımı sürecinde önemli bir avantaj sağlar.

Diş Kaplaması Altından Koku Geliyorsa Ne Anlama Gelir?

Kaplama tedavisi sonrası yaşanan koku problemi, hastaların en rahatsız olduğu konulardan biridir. Bu durum genellikle kaplamanın dişe tam oturmaması, kenarlarda mikroskobik aralıklar oluşması veya kaplama altındaki doğal dişin zamanla çürümesi gibi nedenlerle ortaya çıkar. Dişle kaplama arasında oluşan küçük boşluklara gıda artıkları ve bakteriler sızabilir. Bu da zamanla kokuya yol açar. Doğru planlanan bir gülüş tasarımı sürecinde, kaplamanın dişle tam uyum sağlaması bu sorunların önüne geçer.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

https://denttera.com.tr/wp-content/uploads/2023/12/logo-3-768x426.png

Denttera Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, 2015’te Ankara’da açıldı ve uzman diş hekimleri tarafından diş hekimliğinin tüm branşlarında hizmet sunmaktadır.

Copyright © 2023 Denttera. Tüm Hakları Saklıdır.

bt_bb_section_top_section_coverage_image